- KABAHAT
- Kusur, çirkin iş, tekdir edilmeğe müstehak hareket
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
KABAHÂT — (Kabahat. C.) Kusurlar, kabahatler. Suçlar, çirkin hareketler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kabahat — is., ti, Ar. ḳabāḥat 1) Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür. P. Safa 2) huk. Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç Atasözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabahat — (A.) [ ﺖﺣﺎﺒﻗ ] suç, kusur … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kabahat — Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç … Hukuk Sözlüğü
kabahat bulmak — bir kusur, suç aramak O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabahat etmek (veya işlemek) — suç olacak, kusur sayılacak bir iş yapmak Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz — hiç kimse suçlu olduğunu kabul etmek istemez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ibadet de gizli, kabahat de — yapılan iyiliklerin göstermelik olmaması, işlenen suçların, ayıpların açığa vurulmaması için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEŞAAT — Kabahat, suç. * Yiyecek ve içeceklerdeki acılık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CERİRE — Kabahat, suç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük